Kent Faresi ile Tarla Faresi Masalı Bir zamanlar iki iyi arkadaş fare varmış. Bir tanesi şehirde yaşar, bir tanesi de köyde yaşarmış. İki yer arasında seyahat eden arkadaşları
Su Damlası Masalı Büyütecin ne olduğunu, her şeyi yüz kat büyülten bir çeşit gözlük camı olduğunu herkes bilir. Bir damla suya büyüteçle bakıldığında binlerce küçük yaratık görünür. Oysa
Terzi Masalı Bir zamanlar genç bir terzi yaşarmış. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir
Keloğlan Açıl Sofram Açıl Masalı Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına
Küçük Kırmızı Tavuk Masalı Zamanın birinde bir çiftlikte küçük bir kırmızı tavuk yaşarmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir
Kurbağa Prens Masalı Bir zamanlar, ormanın yanında, güzel bir sarayda yaşayan bir kral varmış. Bu kralın birkaç tane güzel kızı varmış. Sarayın yakınlarında bir göl varmış. En küçük
Anne Güvercin Masalı Bir zamanlar, Batur adında bir çocuk elinde sapan evlerinin yakınındaki ağaçlıkta kuş avına çıkmıştı. Gözleri radar gibi dikkatle çevreyi tarıyordu. Birden arkasında bir ses duydu:
Alaaddin’in Sihirli Lambası Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Çok çok eski zamanlar, ne ovada, ne bayırda, ne dağda, ne bostanda ne bağda… Ne Kaf dağında, ne Ağrı dağında,
Zürafa ile Tırtıl Masalı Bir ağacın altında, uzun boynunu uzatarak Dallardaki yaprakları yiyen zürafanın Gözüne bir tırtıl ilişmişti ki, Ağacın koca gövdesinde ağır ağır ilerliyordu. Zürafa dayanamayıp seslendi:
Aslan ve Minik Tavşan Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler top oynarken eski hamam içinde… Ben deyim şu ağaçtan, siz deyin şu